Arkadaşlarımız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Dolmabahçe Sarayı`nda üniversite rektörleriyle görüşmesini protesto haklarını kullanmak istemişlerdi. Karşılarında her zaman olduğu gibi yüzlerce polis, onlarca polis aracı buldular. Biber gazlarının ve copların gelmesi uzun sürmedi. Yerlerde sürüklendiler, gözaltına alındılar. Birçok arkadaşımız gazdan etkilendi, polis darbeleriyle yaralandı, bir arkadaşımızın gözaltında burnu kırıldı. Bütün bunlar gösterdi ki AKP`nin demokrasi açılımı halkların, emekçilerin, yoksulların olduğu gibi biz öğrencilerin de hayatını tehdit etmektedir. Üniversiteler hakkında yapılan bir toplantının öğrencilerin katılımına kapatılması mümkün değilken makam arabalarının camından öğrencileri işaret ederek tek tek gözaltına aldıran bir zihniyetin öğrencilerle "üniversiteleri" konuşmaya cesaret edebilmesini elbette beklemiyorduk. Üniversitelerdeki sivil polislerin "resmi" hale getirilmeye çalışıldığı, kampuslarımızın karakollaştırıldığı, özgür düşüncenin önündeki engellere yenilerinin eklendiği ve öğrencilere "yumurtadan" sebeplerle hapis cezası verildiği bir ülkede "sultan" haline getirilen bir Başbakan`ı eleştirmenin bedelinin ağır olduğunu biliyoruz fakat YÖK`üyle, polisiyle, biber gazıyla AKP de bilmelidir ki bu ülkenin öğrencileri bedel ödemek için geçmişte olduğu gibi bugün de gözünü kırpmayacaktır. |